Faydalı Paylaşımlar..

13 Haziran 2015 Cumartesi

MÜTEVEKKİL ADAM

12:32:00 Posted by Mücahid Reis No comments


Yaylada herkes tanırdı onu. Ne mütevekkil adam derlerdi. Başına gelen hiç bir şeye üzülmez, daima "Vardır bir hikmeti" deyip geçerdi. O sene yaylada hemen herkesi malı, davarı hastalıklardan uzak şekilde otlarken, mütevekkil adamın aniden eşeği ölüvermişti. Halbuki eşeği onun her şeyi demekti. Gideceği yere ona binerek gider, eşyasını ona yükleyerek göçerdi. Fakat adı üstünde mütevekkil adamdı. Komşuları kadar bile üzülmedi. Her zamanki gibi,

— Bunda da bir hikmet vardır, deyip geçti. Aradan çok geçmedi. Bu defa da evinin kapısından hiç ayrılmayan köpeği oluverdi. Komşuları yine üzülürken, o, her zamanki mütevekkil haliyle:

— Bunda da bir hayır vardır, deyip geçti.

Ziyan bununla kalmadı. Bir başka gün de, kendisini sabah namazına kaldıran horozu oluverdi. Komşuları, bunda bir uğursuzluk vardır, diyerek üzüntülerini ifade ederken, mütevekkil yaşlı zat:

— Hayır! Bunda bir hikmet vardır, boşuna üzülüyorsunuz, diyor, üzerinde durmuyordu.

Yaşlı zat, hayatta çok şeyler görüp geçirmişti. Böyle peşpeşe gelen musibet görünüşlü hâdiselerin arkasında rahmet görünüşlü tecellilerin bulunduğuna pek çok kere şahit olmuştu. Onun için üzülmüyor, kendisini teselli edenlere de:

— Mülk Allah'ındır. Biz de bu mülkün işçileri gibiyiz. Mülk sahibi dilediği şekilde tasarruf eder, karşılığını veriyordu.

Bir gece, eşkıyalar toplanıp yayladaki evlere baskın düzenlediler. Pür silah hücuma geçen soyguncular, önce çevreyi dinliyorlar, nerede bir eşek anırması yahut köpek havlaması, yahut da horoz Ötmesi duyarlarsa hemen oraya doğru yürüyüp evi kolayca buluyor, soyup soğana çeviriyorlardı.

Gecenin karanlığında dolaştıkları yaylada, soyulma­dık ev bırakmamışlardı. Ancak mütevekkil adamın evi, bu soygundan müstesna kalmıştı.

Sabah namazım kıldıktan sonra komşulardaki panik ve bağrışmaları duyan mütevekkil adam, onların soyulup soğana çevrildiğini anladı, eşkiya, kendi evini keşfedeme­mişti. Zira eşeği öldüğünden, anırıp da haber vereme­mişti. Köpeği öldüğünden havlayıp da sesini duyurama­mıştı. Horozu öldüğünden ötüp de işaret verememişti. Böylece bunların yokluğu, evin soyulmaktan kurtuluşu­na sebeb olmuş, eşkıya böyle bir evin varlığından haber­dar bile olmamıştı.

Komşuları başlarına gelenlerden şaşkınlıklarını ifâde ederken, mütevekkil adam yine sakin ve suskun cevap veriyordu:

— Hayatta hiçbir muvaffakiyet sizi olduğundan fazla sevindirmesin, hiçbir ziyan da olduğundan fazla üzmesin. Tevekkülü her iki halde de unutmayın. Bunların hepsi de geçici şeylerdir. Hayatta ne cereyan ediyorsa hikmetli ve ibretli cereyan eder, tesadüf ve manasızlık yoktur. Siz buna karşı önce kul plânında tedbirinizi alın, sonra da tevekkül dağına yaslanıp rahat edin.

Kaynak:Ahmed Şahin, Dini Hikâyeler, Cihan Yayınları, İstanbul 2006, s. 128

0 yorum:

Yorum Gönder