
Ayakkabısını çıkardı. Boyacının terliklerini giydi. Ahşap sandalyeye yan oturdu. Sol koluyla arkalığa yaslandı. Sokağı seyre daldı. Üzerinde hiçbir gözün olmadığını bilen insanların serbestliği içinde gelip geçenleri izlemeye koyuldu. Benim de onu yanıbaşında gözetlediğimden haberi yoktu.
Ayakkabıcı...