Faydalı Paylaşımlar..

27 Aralık 2013 Cuma

HAMALLIK YAPAN HALİFE

13:13:00 Posted by Mücahid Reis No comments


Halife Hazret-i Ömer bir gece şehri dolaşırken, bir ev­den çocukları iki gündür aç olan annenin feryadını du­yar.

— Yavrularım, Allah sizin hakkınızı Ömer'den sorsun! Bu sözü işiten halife kapının Önünde titremeye başlar.

İçeriye seslenir:

— Ömer'den ne istiyorsun?

— Sen ne soruyorsun, dost musun, düşman mısın?

— Allah için, dost olarak soruyorum.

— Ömer'den şunu istiyorum: Bu çocukların babasını askere gönderdi. İki gündür çocuklarım aç, ocağım üzeri­ne tencere koydum, suyu karıştırıyorum. Yemek pişiriyo­rum diye onları avutuyorum. Dün uyutmuştum. Ama bugün açlıktan uyuyamıyorlar. Birbirlerine sarılmış hal­de sızlanıp duruyorlar.

— Peki, Ömer'e haber verdin mi?

— Neyi haber vereyim? Adamlarımızı askere almayı bi­liyor da, gerideki çocukların durumunu hiç düşünmüyor mu? İnsanlara baş olmak, başa belâ olmak mıdır? Hazret-1 Ömer ağlayarak evine koşar. Arkasına bir çu­val un eline bir teneke yağ alıp kadının evine gelirken karşısına sahabelerden bir zat çıkar.

—  Ey mü'minlerin Emiri, bu ne hal, nereye koşuyor­sun? Ver şu tenekeyi ben taşıyayım.

— Yok vermem, bunlar Ömer'in günahlarıdır. Bugün yükümü alırsın ama, yarın Allah’ın huzurunda günahla­rımı alamazsın. Bırak da ben taşıyayım.

Eve girip çuvaldan biraz un çıkarır, tencereye koyar. Sönmek üzere olan ateşi üflerken sakalının bir tarafı ha­fifçe yanar. Un çorbası pişirip çocukların kamını güzelce doyurur. Çocukların annesine de:

— Yarın mutlaka Halife'yi göreceksin der.

Kadın tanımadığı bu yabancı adamın yaptığı iyilikler­den dolayı, son derece memnun olur. Evden çıkarken ar­kasından söyle konuşur:

— Allah Ömer'in yerine başımıza seni geçirsin.

Halife Ömer hiç sesini çıkarmadan oradan ayrılır. Sa­bahleyin kadın halifenin yanına gider; bakar ki kendisine çorba pişiren zat, Halifelik makamında oturmaktadır. O zaman özür dilemeye başlar:

— Kusura bakma Ya Ömer, akşam canımın acısından size acı söyledim, sizi incittim.

— Hayır sen vazifeni yaptın. Ömer suçludur. Asıl siz hakkınızı helâl edin...

İşte onlar böyleydi..

Kaynak:Ahmed Şahin, Dini Hikâyeler, Cihan Yayınları, İstanbul 2006, s. 62

0 yorum:

Yorum Gönder