LEYLA’YA MEKTUP
Ben senin kapitalist piyasa koşullarına teslim olmana üzülürüm Leyla, “böyle gelmiş böyle gider” demene üzülürüm, emek hırsızlığı ile servetine servet katanlara tav olmana üzülürüm…
Ben senin haksızlıklar karşısında kozmetik tutkuna üzülürüm Leyla,
alnı secdeden kalkmayan adamların döktüğü kana ortak olmana üzülürüm, ekran karşısında her dizide başrol konforuna üzülürüm…
Ben senin cinayetleri kategorize etmene üzülürüm Leyla,
gökyüzünün ötekisi yok ki Leyla, acının ötekisi olsun,
Çocuk Gazze'de de çocuktur, Cizre'de de Leyla…
Ben senin kendi zalimini kendi elinle seçmene üzülürüm Leyla,
kanlı elleri tutanları kendinden olunca aklamana üzülürüm,
toprağa savaş eken beyazların ülkesine tutkuna üzülürüm…
Ben senin çok katlı beton aşkına üzülürüm Leyla,
taşın bir hafızası olduğunu, toprağın kokusunu, çayır çimeni unutmana üzülürüm, asfalta ekmek banma çabana üzülürüm…
Ben senin çocuklara dört duvar arasında bulut çizdirmene üzülürüm Leyla, Başını kaldırıp gökyüzüne bakabilecekken hep tavan görmene üzülürüm, Güneş’in batışını bir Nemrut akşamına tehir etmene üzülürüm…
Ben senin beni anlayıp da yine de barkodların tanrısına teslim olmana üzülürüm Leyla, Hılfül füdul okuyup Washington'la, Tel-aviv'le, Brüksel'le, Kopenhag'la, Cenevre'yle sözleşmene üzülürüm, bombardıman uçaklarına ev sahipliği yapmana üzülürüm..
Ben senin beni anlayıp da baraj hesabı yapmana üzülürüm Leyla,
küçücük bir çocuk bile matematik bilir de yine de annesini sever,
hakikati yüzdelik dilimlerde aramana üzülürüm…
Ben senin, “dünyayı güzellik kurtaracak” sözünü duyduğunda ayna karşısına geçmene üzülürüm Leyla, güzellik kalptedir, güzellik yeni bir dünya için sarfedilen emektedir…
Tüm kalbimle sana diyorum ki,
“dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey” Leyla…
//Muammer Bilgiç
Kalbi ve Kanadı Kırıkların Milletvekili Adayı
Ben senin kapitalist piyasa koşullarına teslim olmana üzülürüm Leyla, “böyle gelmiş böyle gider” demene üzülürüm, emek hırsızlığı ile servetine servet katanlara tav olmana üzülürüm…
Ben senin haksızlıklar karşısında kozmetik tutkuna üzülürüm Leyla,
alnı secdeden kalkmayan adamların döktüğü kana ortak olmana üzülürüm, ekran karşısında her dizide başrol konforuna üzülürüm…
Ben senin cinayetleri kategorize etmene üzülürüm Leyla,
gökyüzünün ötekisi yok ki Leyla, acının ötekisi olsun,
Çocuk Gazze'de de çocuktur, Cizre'de de Leyla…
Ben senin kendi zalimini kendi elinle seçmene üzülürüm Leyla,
kanlı elleri tutanları kendinden olunca aklamana üzülürüm,
toprağa savaş eken beyazların ülkesine tutkuna üzülürüm…
Ben senin çok katlı beton aşkına üzülürüm Leyla,
taşın bir hafızası olduğunu, toprağın kokusunu, çayır çimeni unutmana üzülürüm, asfalta ekmek banma çabana üzülürüm…
Ben senin çocuklara dört duvar arasında bulut çizdirmene üzülürüm Leyla, Başını kaldırıp gökyüzüne bakabilecekken hep tavan görmene üzülürüm, Güneş’in batışını bir Nemrut akşamına tehir etmene üzülürüm…
Ben senin beni anlayıp da yine de barkodların tanrısına teslim olmana üzülürüm Leyla, Hılfül füdul okuyup Washington'la, Tel-aviv'le, Brüksel'le, Kopenhag'la, Cenevre'yle sözleşmene üzülürüm, bombardıman uçaklarına ev sahipliği yapmana üzülürüm..
Ben senin beni anlayıp da baraj hesabı yapmana üzülürüm Leyla,
küçücük bir çocuk bile matematik bilir de yine de annesini sever,
hakikati yüzdelik dilimlerde aramana üzülürüm…
Ben senin, “dünyayı güzellik kurtaracak” sözünü duyduğunda ayna karşısına geçmene üzülürüm Leyla, güzellik kalptedir, güzellik yeni bir dünya için sarfedilen emektedir…
Tüm kalbimle sana diyorum ki,
“dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey” Leyla…
//Muammer Bilgiç
Kalbi ve Kanadı Kırıkların Milletvekili Adayı
Yazan: Muaamer Bilgiç Okuyan: Okan Bora Arka Fon: Cahit Berkay - Ağlatan Dans
0 yorum:
Yorum Gönder