Faydalı Paylaşımlar..

5 Kasım 2014 Çarşamba

ANLAYABİLMEK

14:36:00 Posted by Mücahid Reis No comments

"Satılık Köpek Yavruları" ilânının hemen altında küçük bir çocuğun başı gözüktü ve çocuk dükkân sahibine sordu :

-Köpek yavrularını kaça satıyorsunuz?

Dükkân sahibi:

-30 dolarla 50 dolar arasında değişiyor fiyatları, dedi

-Benim 2 dolar 37 sentim var. dedi çocuk

-Bir bakabilir miyim yavrulara? dükkân sahibi gülümsedikten sonra bir ıslık çaldı ve köpek kulübesinden beş tane yumak halinde yavru çıktı. Yavrulardan biri arkadan geliyordu. Küçük çocuk yürümekte zorluk çeken sakat yavruyu işaret edip sordu:

-Bunun nesi var?

Dükkân sahibi onun kalça çıkığı olduğunu ve hep sakat kalacağını açıkladı. Küçük çocuk heyecanlanmıştı.

-Ben bu yavruyu satın almak istiyorum.

Dükkân sahibi:

-Hayır, o yavruyu satın alman gerekmiyor. Eğer gerçekten istiyorsan o yavruyu sana bedava veririm.

Küçük çocuk birden sinirlendi. Dükkân sahibinin gözlerinin içine dik dik bakarak: -Onu bana vermenizi istemiyorum. O da diğer yavrular kadar değerli ve ben fiyatını tam olarak ödeyeceğim. Aslında şimdi size 2 dolar 37 cent vereceğim ve geri kalanını ayda 50 cent ödeyerek tamamlayacağım."

Dükkân sahibi çocuğu ikna etmeye çalıştı:

-Bu köpeği gerçekten satın almak istediğini sanmıyorum. Bu yavru hiçbir zaman diğer yavrular gibi koşup, zıplayamayacak ve seninle oynayamayacak.

Bunun üzerine küçük çocuk eğildi, pantolonunu sıvadı ve büyük bir metal parçasıyla desteklediği sakat bacağını dükkân sahibine gösterip, tatlı bir sesle:

-Ben de çok iyi koşamıyorum ve bu yavrunun kendisini çok iyi anlayacak bir sahibe gereksinimi var, dedi.

Yazar: Dan Clark

İmam-ı Azam Ve Sarhoş Komşusu

14:35:00 Posted by Mücahid Reis No comments


İmam-ı Azam Hazretlerinin genç bir komşusu vardı. 

Her gece evine içkili gelir, çıkardığı gürültü ile imamı çok rahatsız ederdi. İmam, gençten hiç şikayetçi olmaz, komşusunun haline tahammül ederdi. Bir gün başkalarının şikayetinden olsa gerek genci hapse attılar. Ertesi gece gencin sesini duymayan Ebu Hanife (r.a.) şaşırdı ve:

- Genç komşumuzun sesleri niçin kulağımıza gelmiyor? diye sordu.
- Efendim, o sarhoşu vali hapse attırdı, dediler.

Ertesi sabah doğruca valinin konağına gitti. Talebeleri, Hocamız her halde valiye teşekkür edecek, diye düşünüyordu. Vali, onu görür görmez ayağa fırladı. Hürmet etti ve:

- Ya imam! Teşriflerinizin sebebini lütfen söyler misiniz? dedi.
O da, komşusu olan gencin serbest bırakılmasını rica etti. Vali:

- Efendim, böyle ehemmiyetsiz bir mesele için niye zahmet ettiniz? Haber gönderseydiniz emriniz derhal yerine getirilirdi, cevabını verdi.
Delikanlı serbest bırakıldı. İmam'la karşılaştıklarında oldukça mahcuptu. Kendisini bizzat çok rahatsız etmişti. Ebu Hanife:

- Bak biz seni unutmuyoruz, sözleriyle iltifat buyurdu.
Genç kısa zaman sonra tövbe etti ve İmam'ın talebeleri arasında katıldı

.* * * Onlar, kimseyi itmiyor, kınamıyor, suçlamıyor, belki sadece kendine zulmeden zavallılara acıyor ve yardım etmeye çalışıyorlardı. Başkası ne yaparsa yapsın, onlar kendilerine düşeni yapıyordu.

KAYNAK: AKAR, Mehmet; Mesel Denizi, Nil Yayınları, İstanbul 2001, s. 142-143

EDEN BULUR

14:34:00 Posted by Mücahid Reis No comments


Hz. İsa Aleyhisselam, bir gün yolda yürürken bir gencin, ak sakallı, ihtiyar bir adamı tekmeleyerek sürüklediğini gördü. Hazreti İsa Aleyhisselam, ihtiyarın bu durumuna çok acır. Hemen koşarak onu kurtarmak ister. Fakat ihtiyarkendisine engel olur ve şöyle der:

- Lütfen dokunmayın, ne olur dokunmayın, beni tekmelesin.
Bu durum karşısında Hazreti İsa Aleyhisselam daha fazla merak ederek, sebebini sorar:

- Ben de zamanında babamı, burada, aynı şekilde tekmelemiştim. Bu genç benim oğlumdur.

Benim babama yaptığımın aynısını, şimdi öz oğlum bana yapıyor. Babama yaptıklarımın intikamını alıyor.

KAYNAK: GÜRAN, Kemal, Kendi Kendine Kur'an Okulu, Akit Gazetesi Yayını, s. 235