Adamın biri,çok akıllı ve iyi bir İslâm terbiyesi görmüş bir hanımla evlenmiş.
Adam,hanımından çok memnunmuş.Evlerinde hiç hır-gür olmazmış.Kavga gürültüde çıkmazmış.
Bu genç adam,bir gün arkadaşlarına uğrar Bu ahlaksız adamlar karılarını şöyle dövdüm,böyle dövdüm diyerek birbirlerinie güya
öğünerek anlattıklarına şâhid olur.adam,hayretle bunlara sorar:
-Karılarınıza neden döversiniz?Hiç bir günahı olmayan kadınlar nasıl dövülür?diye sebep sorar.Arkadaşları:
-Bundan kolay ne var derler.Eve bir kilo kıyma götürürsün.Kıymayı yemek yaparsa köfte istiyordum dersin, diye akıl vermişler.
Adam,ertesi akşam eve gelip sofraya oturur.Hanımı,kıymadan misket çorbası yapmış. Herifin önüne koyar.Herif,hanıma çıkışır:
-Ben, patatesli köfte istiyordum der.Hanım:
-Patatesli köfte de var der. Herif:
-Ben yaprak sarması da istiyordum der.Hanım:
-O da var efendi,o da var der.
Koca kıymetini çok iyi bilen, İslâm terbiyesi görmüş iyi huylu kadın, kocasının hoşnutluğunu almak için elindeki imkana göre
hareket edermiş.
Adam ertesi gün arkadaşlarının yanına çıkmış.Hemen acele acele sormuşlar:
-Ne oldu? dövebildin mi karıyı demişler.
Adam, durumu anlatmış. Arkadaşları:
-Ha demişler kerâmet sende değil; senin karındaymış, senin karın çok akıllı, işbilir bir kadınmış demişler.
Kaynak:Yusuf Tavaslı, Dînî Hikâyeler(Kıssadan Hisse Alabilmek), El Boy, Tavaslı Yayınları, İstanbul , s.56-57
0 yorum:
Yorum Gönder