26 yaşında bir ölüm Türkiye’yi sarstı.
Çünkü bir akşamüstü evinde kalp krizi geçiren kişi, her yıl sağlık kontrolünden geçen ve mesleği gereği her gün saatlerce spor yapan bir futbolcuydu.
***
Merhum futbolcunun babası Bosna’dan Bursa’ya göç ettiğinde, dil bilmediği için bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başlamış.
Anne, üç çocuğunun en küçüğü, en güzeli, en yakışıklısı olan ve yıllarca beş kuruş kazanmadan top koşturan oğlunun çamurlu kramponlarını her akşam yıkamış, eline üç kuruş para geçtiğinde, oğlu güçlensin diye et almış. O da annesine söz vermiş, “Göreceksin, ilerde saraylarda yaşatacağım sizi.”
16 yaşında ilk parasını aldığında tomar halinde annesine teslim ederken, “Dolabı donat anne” demiş… Anne ise dolabı sırf onun için donatmış aslında; “Bizim yememiz önemli değil, onun kuvvetli olması lazım” diye.
Oğlu Bursa dışına transfer olduğunda anne istememiş. “Sensiz duramam” demiş… Onunla birlikte giden iki arkadaşı dayanamayıp dönmüşler. O ise ailesini “yaşatmak” için direnmiş. Geceleri yorganın altında ağlar, kimselere belli etmezmiş.
Yıllar sonra iyi para kazanmaya başladığında aldığı ev, restoran, ne varsa annesinin üzerine yaptırmış (Porsche spor arabasını bile!).
Tam “Ailesini saraylarda yaşatmaya” başlamış ki…
***
Hikâyenin buraya kadar olan kısmını zaten biliyorsunuz. Çünkü daha senesi dolmadı. Bundan sonrasında küçük bir ayrıntı var, onu paylaşmak için yazdım.
Genç futbolcu Ramazan Bayramında Eskişehir’den Bursa’daki ailesinin yanına geldiğinde ağabeyi Engin ile birlikte dedelerinin mezarını ziyaretine gittiler. Tam dönerken bir mezar taşı dikkatini çekti futbolcunun; şöyle yazıyordu:
“Dün ben de sizin gibiydim, yarın siz de benim gibi olacaksınız.”
Durdu, mezarın yanına oturdu. Dalıp gitti. Çok etkilenmişti. Kalkarken, hemen o mezarın yanındaki boşluğu ağabeyine gösterip:
– Ben de burada yatacağım, dedi.
Sonrasını ağabeyi Engin anlatıyor:
– Bu olaydan sadece on beş gün sonra kardeşimin şok ölümü gerçekleşti… Mezarlıklar müdürlüğünden yer alıp kabristana gittiğimizde, rahmetli kardeşimin on beş gün önce “Burada yatacağım” dediği yeri vermişlerdi bize… Oraya defnettik. “Dün ben de sizin gibiydim, yarın siz de benim gibi olacaksınız” yazan mezar taşına komşu oldu.
Yazar:Sadık SÖZTUTAN
0 yorum:
Yorum Gönder