Faydalı Paylaşımlar..

25 Haziran 2014 Çarşamba

BU GECENİN HÜRMETİNE

13:07:00 Posted by Mücahid Reis No comments


Er-Ravzu'l Fâık kitabında şu kıssa anlatılır: 

Bir vakit Basra'da servet sahibi bir adam vardı. Her senenin âşure gününde Müslüman kardeşlerini evine toplar, sabaha kadar Kur'an okuyarak, okutarak geceyi ihya ederler, nerde fakir ve kimsesiz varsa buldurur, tasaddukta bulunur, elinden gelen hayrı fazlasıyla yapardı. Evinin bitişiğinde bir komşusu bulunuyordu ve komşusunun hem anası, hem de kızı senelerden beri yürüyemez vaziyette idiler.

Kız, babasına sordu:

- Babacığım bu gün nedir? Komşumuz herkesi evine toplayıp bu geceyi Kur'an ve zikirle ihya ediyor?

Babası:

"-Yavrucuğum, bu gün âşûre günüdür, Allah katında bu günün hürmeti büyüktür", dedi.

Sonra uykuya vardılar. Fakat kız çocuğunun gözüne uyku girmiyordu. Sanki nefesi kesilmiş bir halde huşû ve haşyet ile Kur'an'ı ve zikrullah'ı dinliyordu. Kur'an'ın hatim duâsını yaptıkları vakit, yüzünü semâya doğru çevirip Allah'a niyaz ederek:

"-Ey Mevlâm! Bu gecenin senin indindeki hürmeti hakkı için, senin rızânı kazanmak için bu gece Kur'an'ını okumak için uyumamış kulların hürmeti için beni şu hâlimden kurtar, kalbimin kırıklığını sar!" dedi. Daha sözünü bitirmemişti ki, o anda âfiyet bularak bütün ağrı ve sancılarından kurtularak kalkıp doğruldu. Sabahleyin bu hali görünce şaşıp kalan babası:

-Kızım bu nasıl oldu? diye sordu.O da:

- Babacığım , bu gün ile Allah'a tevessül ettim. O da ânında bana sıhhatimi ihsan etti, dedi.

Kaynak: M. Sâmi Ramazanoğlu Duâlar Zikirler; s: 121-122)

23 Haziran 2014 Pazartesi

Vazife Bilinci ve Adalet

06:20:00 Posted by Mücahid Reis No comments


Ecdadımız Osmanlılar'ın ilk şeyhülislamı Molla Fenârî(1350-1431) rahımehullah, şeyhülislam olmazdan önce Bursa kadısı idi. Onun kadılığı sırasında bir adam, pazardan bir at satın aldı. Fakat alış-verişin hemen arkasından atın hasta olduğunu fark etti. Geri vermesi gerekiyordu. Ama, satın aldığı adam zorluk çıkartır; atın hastalığını kabul etmez diye, önce kadıya gidip resmi kanaldan işi sağlama bağlamak istedi. Mahkemeye gittiğinde ise, kadıyı yani Molla Fenârî hazretlerini yerinde bulamadı. İşini ertesi güne bıraktı. Lakin at da o gece öldü. Adam ertesi günü olanları kadıya anlattı; mağdur olduğunu, ne yapması gerektiğini sordu. Molla Fenârî hazretleri;

- Senin zararını ben ödeyeceğim, dedi. Adam hayretle kadıya baktı.

- Niçin siz ödeyeceksiniz; bu meselede sizin hiçbir suçunuz yok ki. dedi.

Molla Fenârî hazretleri,

- Evet öyle görünüyor ama, aslında benim suçum büyük. Eğer sen dün makamıma geldiğinde, ben yerimde olsaydım; olaya müdahale eder, atı geri verdirir, paranı iade ettirirdim. At da sahibinin elinde ölmüş olurdu. Bu imkan şimdi yok olmuştur. Senin zararına, benim makamımda olmayışım sebep olduğu için, atın bedelini ben ödeyeceğim, cevabını verdi ve ödedi.

Kaynak: Fazilet Takvimi, 13 Ağustos 1999

Not: Fotoğraf 1900'lü yıllar Bursa